BASINA VE KAMUOYUNA
Tarih: 20.05.2024 | Okunma Sayısı:
428
18.05.2024 tarihinde Göle Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan bir soruşturma ile alakalı tespit edilen; şüphelinin CMK 193 üncü maddeye aykırı bir şekilde kelepçeli olarak adliye içerisinde tutulması, yüzünde bariz bir şekilde morluk ve şişlikler gözlemlenmesine rağmen nezarethane çıkış adli sağlık raporunda bunlardan bahsedilmemesi gibi hukuka aykırılıkların giderilmesi ve gereğinin yapılması için şüphelinin müdafi Av. Fatih CANDEMİR tarafından görevli Cumhuriyet Savcısından talepte bulunulmuş, bu haklı talebe Cumhuriyet Savcısı tarafından görevinin gereklerine aykırı bir şekilde kayıtsız kalınması üzerine meslektaşımız tarafından vaziyet baromuza iletilmiştir.
Baro Başkanımız ve çağrılan başka bir meslektaşımız vakit kaybetmeksizin Göle Adliyesine intikal etmişlerdir. Baro Başkanımız Göle Adliyesine gittiğinde, tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen şüphelinin kelepçeli bir vaziyette üç tane jandarma personelinin nezaretinde, sorgulamanın yapılacağı duruşma salonunun önünde tutulduğunu görmüş ve CMK 149. madde gereğince şüpheliyle görüşme talebini kolluk görevlilerine bildirmiştir.
Bu sırada şüphelinin yüzünde belirgin bir şekilde darp cebir izlerinin bulunduğunun görülmesi üzerine meslektaşımız tarafından durum fotoğraflanmaya çalışıldığı sırada orada bulunan Jandarma Astsubay tarafından bu işleme engel olunmak amacıyla meslektaşımıza fiziki müdahalede bulunulmaya çalışılmış, yaptığı hukuksuzluğun suç olduğu hatırlatılınca da “savcılık aşaması bitti, kimseyle görüştürmüyorum, bildiğin yere şikayet et, daha kaç tane avukat gelecek” gibi manasız ve pervasız sözler sarf edilmiştir.
Meslektaşımız tarafından CMK 149 uncu maddesinin emredici hükmünün hatırlatılması ve görüşme ısrarı üzerine, Jandarma görevlilerince Türkiye hukuk tarihinde belki de bir ilke imza atılarak Cumhuriyet Savcısı tarafından Sulh Ceza Hakimliğine sevki yapılmış bir şüpheli zor kullanılarak adliye sarayından kaçırılmıştır.
Durum meslektaşlarımız tarafından ilgili makamlara bildirilmiş ve akabinde soruşturma savcısı Göle Adliyesine gelmiştir. İlgili savcı tarafından suç teşkil eden bu fiille alakalı işlem yapılmak yerine tedirgin bir tavırla, kolluk görevlileri telefonla aranarak rica-minnet tarzında bir üslupla şüphelinin Göle Adliyesine geri getirilmesi sağlanmıştır. Söz konusu cumhuriyet savcısına CMK 160 ve devam maddelerindeki görev ve yetkileri hatırlatılarak gerekli işlemleri yapması talep edildiğinde ise yapılan bu hukuksuzluğa cesaret verircesine kayıtsız tavrını sürdürmüş ve akabinde umarsızca adliye binasından ayrılmıştır.
Bilinmesini isteriz ki; yargının kurucu unsurlarından olan, bağımsız savunmayı temsil eden biz avukatlar ve avukatların örgütlü gücü Ardahan Barosu olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her daim hak, hukuk, adaletten yana taraf olacağımızın ve haksızlık kimden gelirse gelsin yılmadan karşısında duracağımızın bilinmesini isteriz. 18.05.2024 tarihinde yaşanan olayla ilgili tarafımızca gerekli işlemler yürütülmüş, adli ve idari yönden gerekli müracaatlar yapılmıştır.
Sürecin takipçisi olacağımız gibi, başta Ardahan halkına karşı en büyük sorumluluğa sahip siyasilerimiz olmak üzere, Ardahan kamuoyunu, meslek kuruluşlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi, hukukun üstünlüğüne inanan insanlarımızı adalet adına bizlerle dayanışma içerisinde olmaya davet ediyoruz. Saygılarımızla.